Bir hayali olmayan, sadece önündeki yolda yürümeyi seçip, geniş açıdan dünyaya bakamayanları,
Hayalleri uğruna risk alıp gitmekte oldukları güzergâhtan başka yollara sapmayı denemeyenleri,
Tek bir düşünce etrafında toplanmış ideolojik, siyasi ve dini kalabalıkları,
Düğünleri, yüksek müzik eşliğinde eğlendiğini düşünen toplulukları,
Herhangi bir şehre gidince müzeleri, kütüphaneleri, kitabevlerini gezmeyi alışkanlık haline getirmeyenleri,
Her konuda fikir beyan etme ihtiyacı duyanları,
Arapça, Kürtçe bilmeyenlerin yanında Türkçe konuşurken bir anda sadece onu anlayanlara dönüp Kürtçe veya Arapça konuşmaya devam edenleri,
Demokrasiyi ağzından düşürmeyip demokrasinin tarifini yapamayanları,
Hayatında hiç kitap okumadığı halde kitap okuyanları eleştirme hakkını kendinde görenleri,
İnsanların tercihlerine karışıp, kişilik haklarına tacizde bulunanları,
İnsanları sadece dış görünüşlerine göre eleştirenleri,
Zenginliğin istediğin zaman istediğin şeye ulaşmak olduğunu bilmeyip, sürekli gelecekte yapmayı planladıkları şeyler için para biriktirenleri,
İnsanların gözünün içine baka baka yalan söyleyip, sonra bu yalanı ortaya çıkınca “Aslında ben öyle dememiştim!” diyenleri,
İnsanların sadece tek bir özelliğini beğenip bu tek özellikten yola çıkarak o insana hayranlık duyanları,
Gürültülü müzik çalınan bir ortamda sohbet etmeye çalışanları,
İnsanların düşüncelerine değil de gücüne ve parasına değer verenleri,
Belli bir seviyeye geldiği halde kendi bakımına, giyim kuşamına özen göstermeyenleri,
Hep iktidarlara yakın durup muhalif bir tavır sergileyemeyenleri,
Cep telefonuyla yüksek sesle konuşanları,
Sanatın ne olduğu hakkında en ufak bir bilgisi olmadığı halde sanatı, sanatçıyı küçümseyenleri,
Kendini sanatçı olarak lanse edip de muhalif bir bakış açısına sahip olmayanları,
Sevgilisinin doğum gününü bile hatırlamayacak kadar sevgiden yoksun olanları,
Her kullandığı cümlenin sonuna bir küfür eklemeyi ihmal etmeyenleri,
İnsanların arkasından ileri geri konuşup, o insanla karşılaşınca yüzüne gülenleri,
Hayatında hiç kimseye en ufak bir iyiliği dokunmadığı halde, bu ülke için canını feda edecek kadar mücadele etmiş kahramanları eleştirme küstahlığına düşenleri,
Tek bir insana bağlı olmayı başaramayıp her önüne gelen insanla birlikte olanları,
Her diziyi izleyip sonra da bazı dizileri izleyenlere tepki gösterenleri,
Kendini sinema tutkunu olarak ifade edip de sinema tarihinde klasik haline gelen filmleri “saçma sapan!” olarak niteleyenleri,
Kendi yapabileceği bir işi başkasından rica edenleri,
Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi bilmeyenleri,
Ve elbette ki bencil olanları hiç sevmem.
Tuna BAŞAR
0 yorum:
Yorum Gönder