16 Mart 2014
Pazar
Bir süredir eski yazdığım günlükleri yayınlıyordum. Ama artık eski yazdıklarımı bir kenara bırakıp günü gününe yaşadıklarımı, yazdıklarımı paylaşmam gerektiğini fark ettim. Bu sayede zamanı daha verimli kullanırken, günden kalanları da daha iyi bir şekilde belirlemiş olacağım. Uzunca bir süredir hep içimde ukdeler kalıyor. Yapmak istediklerim, yazmak istediklerim hep birikiyor. Bir türlü istediğim şekilde zamanı kullanamıyorum. Hem yazmak için, hem de planladıklarımı hayata geçirebilmek için…
Aslında bir süredir istediğime yakın bir okuma hızına ulaşmış sayılırım. Ama yazma konusunda bir türlü istediğim hıza yaklaşamıyorum. Tabii bir yandan da diğer sanat dallarına yeterince vakit ayıramadığımın üzülerek farkına varıyorum. Hâlâ dünya resminin en önemli örneklerini seçemedim. Hâlâ sinema tarihinin en önemli filmlerini belirleyemedim. Hâlâ yeterince müziğe odaklanamıyorum. Her zaman bu vakit darlığı yakama yapışıp kalacak sanırım. Belki de bu ritme alışmam gerekiyor. Beklentilerim çok fazla olsa da, en azından okuma konusunda, şu anki hızım fena sayılmaz. Olabildiğince okumalıyım ve yazabildiğim kadar da yazmalıyım. Zamanı hep daha iyi kullanabilmek için de çabalamaya devam etmeliyim. Gece beni hem yazmaya hem de okumaya çekiyor. Bakalım bundan sonrası neler getirip neler götürecek.
on6mart’14gecesi edirne
Tuna BAŞAR
0 yorum:
Yorum Gönder