4 Ekim 2011
Salı
Bir kitabı okumaya başlayınca insanın aklına bir sürü düşünce takılıyor. Özellikle de bir kitabı okurken başka bir kitaba oluşan yolları fark edince eli ister istemez o kitaba da uzanıyor. Okuma planımı yapmış, önümüzdeki bir hafta için okuyacağım kitapları belirlemiştim. İlhan Berk’in Şairin Toprağı isimli kitabıyla haftaya başlayacaktım ve ardından da Edip Cansever’in Yerçekimli Karanfil, Füruzan’ınParasız Yatılı, Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam ve Ece Ayhan’ın Başıbozuk Günceler adlı kitaplarıyla haftayı tamamlayacaktım, fakat daha Şairin Toprağı’nı bitiremeden aklıma bir sürü düşünce takılmaya başladı. Özellikle İlhan Berk’in şiirlerini yeniden okuma isteği uyandı içimde ve elim istemsiz bir şekilde Kitaplar Kitabı’na uzandı. Bir yandan da Bir Yeryüzü Tanığı bana göz kırpmaya başladı. Her iki kitap da seçme şiirlerden oluşuyor. İlhan Berk’in şiir anlayışına, ilk şiirlerinden son şiirlerine, genel bir bakış atmak için ideal olduklarını düşünmüş olmalıyım. Zaten Şairin Toprağı’nda İlhan Berk, bazı şiirlerinin yazılış serüvenini gözler önüne seriyor.
Bir deneme kitabı ve yer yer büyük bir şairin günlüğünün sayfalarını bir araya getiren kitaplar bu nedenle çok değerli benim için. Bazen bir şiire götürüyor bu tür kitaplar okuru, bazen de bir resme. Bazen kendini Galata’da buluyorsun, bazen de bir biyoloji kitabının sayfaları arasında. O nedenle de kitap oylumlu olmasa da insana çok farklı tatlar yaşatıyor. İşte tam da bu noktada hazır İlhan Berk şiirlerine el atmışken bir şiir eleştiri kitabı okumak da gerekli göründü bana. Tabii ki ilk adresim küçük İskender’in Eflatun Sufleler’i oldu ama Enis Batur’un Smokinli Berduş’u da beni dürtmeye devam ediyor. Yani yaptığım kısa dönem okuma planı bir kitapla yön değiştirdi. Sanırım kitap okuma konusunda çok da plan yapmamakta fayda var, çünkü her kitap bir başka kitaba yollar oluşturuyor ve okuyucunun aklını çelip okuma sürecini farklı bir yöne çevirebiliyor.
4ekim’11gecesi mutki
Tuna BAŞAR
0 yorum:
Yorum Gönder